Günümüz, pandemi ortamında bir çekirdek aile, karavanları ile ormana kaçarlar. Bu ani kararda, her şeyi çok çabuk yapmasıyla ünlü Kamuran (Kam) etkili olmuştur. Fikret (Fik), Kam ile birlikte anlamın, iç anlamıyla ve yok olmadan anlamın derinliği yolculuklarına çıkmış, bunun için kurslara, özel toplantılara katılmışlardır. Bu karavan yolculuğu da anlamın yolculuğu için bir fırsattır. Ormanda, karavanda ve doğada bir fırsat...

​

Kemal Can (KJ), etrafındakileri takmayan, zayıf okuma alışkanlığı ve kulaktan dolma bilgiler ile de olsa kendi çevresinde akıllı bulunan biridir. Ayşe ise Ayşe’dir, zeki, ergen, ani tepkileri tatlı, gülmesi ile sinir bozucudur.

​

Kam ve Fik internet ortamından burada nasıl bir yaşam alanı kuracağını bulurken, yollarına Karga çıkar. Karga ise akıllı, hafızası çok iyidir. Yollarına çıkan Karga’yla birlikte tüm kampın bahtını değiştirecek olaylar silsilesi başlar. Üretim çalışmalarının merkezinde artık karga ile mücadele vardır. Çocuklar bu mücadelede Karga tarafını tutmaktadır. Önlemleri aşan Karga her seferinde tohumları seyreltmektedir. Mücadele sertleşir. Kam çifteyle Karga’ya ateş eder. Karga’yı vuramaz ama karga kafasına sıçar. KJ babasını engellemeye çalışır, Fik KJ’i, Ayşe Fik’i ve böylece oyun boyu çeşitli bölümlerde süren durum komedisi doruk noktasına çıkar. Her şeyi çabuk yapan şip şak Kam, ateş ederek karavanın ön tekerini, güneş enerjisini, uydu alıcısını ve KJ’in kıçını vurur. Artık yapılacak ilk iş KJ’i tedavi etmektir. Karga karanlıkta Kam’ı bulup kafasına sıçar. Kam artık emindir, bu yerli işbirlikçiler ile yabancı güçlerin oyunudur ayrıca Karga’nın kıçında GPRS cihazı vardır.

​

Gün aydınlanır, hasar görülür ve Kam basit önlemler ile kendini korumaya alır. Güvenli alanından aile kavgasına karışır, Karga gelir Kam’ın kafasına sıçar, Karga’ya bakar, Karga suratına sıçar. “Şerefsizzz” diye bağırırken ağzına sıçar. Kavgada Karga açık ara öndedir.

​

Oyunda göreceğiniz bir önlem bulunur. Karganın sesini duyduğu an Kam açığa çıkar ve günlük istihkakını alır. KJ yamuk duran karavanı Kam’ın kafasına kakar. Kam tekerleri tek tek patlatır. Karavan artık düzdür ama hareket edecek durumda değildir. Elektrik, su yoktur. Her şey çok kötüdür. Kam önce karavanın sonra arabanın aküsünü alarak bir sistem kurar. Bu sistem kurulurken acele kararlar, unutulan düğmeler, koşuşturmalar, bağrışmalar artık durum komedisine takla attırır. Bu koşuşturmadan kendini ayıran KJ durumu fark eder: artık gidebilecekleri bir araçları yoktur. Aile arasında kavga çıkar ve bu, artık safların belli olduğu bir kavgadır: Ebeveynler ve çocuklar. Her şey sakinler bu sakin halde. Çocuklar bu durumu kabul eder. Ürünler çıkar, doğadaki canlıların seyreltmesiyle ürünler yetişmektedir. Karga da bunu yapmıştır. KJ ve Ayşe fark eder ki artık burası, bir özgürlük alanı değildir. Artık burası, önce işgal edilmiş, mülkleşmiş ve tamamen ele geçirilmiş bir toprak parçasıdır. Kam ve Fik memnun, çocuklar makus talihlerine yenilmişlerdir. Bu alanda beklerler, beklerler, yani beklerler.