Biyografi
1977 yılında doğdu. Çocukluğu Mersin’de geçti. 1999’da Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl İstanbul’da edebiyat öğretmenliğine başladı.
2017 yılında Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümünden mezun olarak ikinci lisans diplomasını aldı. Bir süre TRT Radyosu’nda radyo oyunları yazdı. Aynı yıllarda çeşitli dergilerde oyun eleştirileri kaleme aldı.
"Öteki Ankara Müzikali" ve "Nakş-ı Zigetvar" oyunları “Toplu Oyunlar 1" adıyla, "Mevsimlerin Oluşumu" ve "Resim Sergisi" oyunları "Toplu Oyunlar 2” adıyla Mitos Boyut yayınları tarafından kitaplaştırıldı.
Birçok oyunu Devlet Tiyatroları repertuarında yer almaktadır.
Ödülleri:
-
Öteki Ankara Müzikali - 2018 Necati Cumalı Oyun Yazma Yarışması
-
Nakş-ı Zigetvar - 2017 Necati Cumalı Oyun Yazma Yarışması
Tiyatro Oyunları
Mevsimlerin Oluşumu
Tür: Postdramatik Oyun
Bölüm: Tek Perde
Oyuncu: 3 Kişi
Oyun Konusu
“Mevsimlerin Oluşumu”, doğumla başlayan, ölümle bitmeyen; doğayla, insanla, dil ve hafızayla iç içe geçmiş, düşsel ve ritüelistik bir anlatı sunar. İjik adlı karakterin, maskesiyle doğup kimliğini ve köklerini arayışa çıktığı bu yolculukta; doğa, mevsimler, kelimeler ve ritüeller iç içe geçer. Yağmur Gelin figürü ise toprağın, doğurganlığın ve susuzluğun sembolü olarak bu arayışın içinde doğumu ve yaşamı temsil eder.
Oyun, modern hayatın yabancılaştırıcı yönleriyle mitolojik, masalsı ve geleneksel unsurları bir araya getirerek, bireyin varoluşsal kırılmalarını, dönüşümünü ve “tohumdan yeniden filizlenme” arzusunu anlatır. Mevsimlerin döngüsüyle ruhsal devinim arasındaki bağ üzerinden ilerleyen yapı; zamanın, belleğin ve direnişin şiirsel bir kurgusunu sahneye taşır.
Nakş-ı Zigetvar
Tür: Tarihi Dram
Bölüm: İki Perde
Oyuncu: 1 Kadın - 25 Erkek
Oyun Konusu
Nakş-ı Zigetvar, Kanuni Sultan Süleyman’ın 1566 yılında yaptığı Zigetvar Seferi’ni konu alır. Olaylar, seferi minyatürleriyle nakşetmiş olan Nakkaş Osman’ın ağzından anlatılır. Sultan’ın yaşlı ve hasta olarak çıktığı seferde Zigetvar’a güçlükle varılır. Kale fethedilmeden hemen önce Sultan vefat edince bütün sorumluluk Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’ya kalır. Yeniçerinin ayaklanmasından korkan Sadrazam, Sultan’ın vefatını sır gibi saklar. Sultan’ın ölüm haberi söylentisi yayılınca yeniçeri otağı basar ama Sokullu’nun büyük sürpriziyle karşılaşır. Sokullu, Kanuni’nin tahtına, ona çok benzeyen devşirmesi olan Hernedi’yi oturtmuştur. Yeniçeri, bir tülün ardındaki tahtta oturan kişinin padişahları olduğuna ikna olsa da Hernedi, devşirme olmadan önce Zigetvar Kalesi’ne kaçırılan nişanlısının (Anita) peşine düşünce taht boş kalır. Sokullu için olaylar içinden çıkılmaz hale gelir. Nakş-ı Zigetvar, bir taraftan Sokullu gibi zeki bir devlet adamının çetin bir seferdeki başarılarını anlatırken diğer taraftan aşkı ile görevleri arasında sıkışıp kalmış bir devşirme olan âşık Hernedi’nin duygularına odaklanır. Oyunda sahneler “minyatür” sanatının estetiğinde kurulmuş olup Anita karakteri de minyatür olarak canlandırılmıştır.
Nakş-ı Zigetvar, 2017 Necati Cumalı Oyun Yazma Yarışması’nda ödüle layık görülmüştür. Aynı zamanda Devlet Tiyatroları oyun arşivine girmeye de hak kazanmıştır.
Ölü Kadınlar Müzikali
Tür: Müzikal
Bölüm: İki Perde
Oyuncu: 10 Kadın - 3 Erkek
Oyun Konusu
Gelecekte geçen kara komedi türündeki bu müzikal, kadın emeğinin sömürüsünü, patriyarkanın şiddetini ve ölümden sonra bile süren sistematik baskıyı absürd ve çarpıcı bir dille anlatır.
Bilim insanı Anka'nın “ölüler âlemine geçişi” keşfetmesiyle, bu bilgi Edgar isimli açgözlü bir restoran sahibi tarafından çalınır. Edgar, restoranındaki çalışan kadınları tazminatsız işten çıkarır ve onların yerine ölü kadınları mutfağında çalıştırmaya başlar. Aralarında Nana, Çılgın Nely, Tatlı Suzan ve Minik Mermi’nin bulunduğu ölü kadınlar, mutfağın görünmeyen köleleri hâline gelir.
Nana'nın kızı Nino ise annesinin izini sürmektedir. Bu distopik dünyada kadınlar hem yaşarken hem öldükten sonra sistemin ve erkek egemen düzenin baskısıyla yüzleşir. Roz ve Anka anlatıcı rolünde seyirciyi bu acımasız ve hiciv dolu dünyanın içine çeker.
Müzikal, mizahla harmanlanmış güçlü feminist bir eleştiri sunar. Kadınlar ölse bile huzura eremezken; onların mücadelesi, hayatta kalanlara umut ve direniş mirası bırakır.
Ölü Kadınlar Müzikali, Devlet Tiyatroları oyun arşivine girmeye de hak kazanmıştır.
Öteki Ankara Müzikali
Tür: Müzikal
Bölüm: İki Perde
Oyuncu: 3 Kadın - 8 Erkek
Oyun Konusu
Öteki Ankara Müzikali’nde Ankaralı bir kâğıt toplayıcısı olan Ömer’in hayallerine ulaşarak bir saz aşığına dönüşmesi anlatılır. Olaylar, Ankara’nın Bentderesi semtinde bulunan Antik Roma Tiyatrosu’nda geçer. Diğer evsizlerle (Cahide, Sakine, Poşet, Ön Cam) birlikte yaşayan Ömer’in hayatı yine bir evsiz olan Sakallı’nın, elinde saz tiyatroya gelişiyle değişir. Sakallı’nın getirdiği sazı paylaşamayan evsizler, Roma Tiyatrosu’nun yanında bulunan Misket Düğün Salonu’nun “sazcısı” olmak için birbirleriyle yarışır. Ancak başta Ömer olmak üzere, kimse sazı çalamaz. Sakallı’nın sazı çalmak için “sevdaya düşmek” gerektiği telkini üzerine bu defa da evsizler sevdaya düşmek için birbirleriyle yarışır. Ankara’nın ayazında saz çalma sevdasına düşen evsizler arasında yalnızca Ömer sevdasına sahip çıkar ve yaşadığı acılar “sayesinde” büyük bir saz aşığına dönüşür. Müzikalde, Ömer’in hikâyesi anlatıldığı kadar bu toprakların gönül dilinin sesi olan bağlamanın hikâyesi de anlatılır. Öteki Ankara Müzikali, Ankara’nın ötekilerine ve uçsuz bucaksız Anadolu Bozkırlarını yüzyıllardır aşklarının ateşiyle ısıtan saz âşıklarına ithaf edilmiştir.
Öteki Ankara Müzikali, "2018 Necati Cumalı Oyun Yazma Yarışması"nda 1. lik ödülüne layık görülmüştür. Aynı zamanda Devlet Tiyatroları oyun arşivine girmeye de hak kazanmıştır.
Resim Sergisi
Tür: Postdramatik Oyun
Bölüm: Tek Perde
Oyuncu: 1 Kadın - 2 Erkek
Oyun Konusu
Oyun, bir sanat yarışması ve resim sergisi etrafında şekillenen, çağdaş sanatın doğasını, sanatçıların içsel çatışmalarını, estetik anlayışlarını ve toplumla olan ilişkilerini sorgulayan parçalı bir yapıdadır.
Her biri birer “tablo” başlığıyla verilen sahneler; öğretmen-öğrenci ilişkilerinden sevgililer arası diyaloglara, jüri değerlendirmelerinden sanatçının bireysel kırılmalarına kadar uzanan çok katmanlı bir anlatı sunar. Ortak tema, “kurbağa” metaforu üzerinden ilerler. Kurbağa; hem fiziksel hem de kavramsal olarak her tablonun merkezinde yer alır ve sanat üretimiyle yaşamın iç içeliğini simgeler.
“Balat, İnsan ve Kurbağa” başlığıyla düzenlenen bir sanat projesinde katılımcıların eserleri seçilmez, ama tüm eserlerin yer alacağı bir karma sergi yapılması kararlaştırılır. Bu süreçte sanatçılar; adaletsizlik, motivasyon eksikliği, duygusal yükler ve anlamsızlık hissiyle yüzleşir.
Minimal dekorla ve sembolik anlatımla sahnelenmesi öngörülen oyun, izleyiciyi bir “serginin içinden geçer” gibi hissettirmeyi amaçlar. Resim yapmanın kendisi kadar, onun ardındaki düşünsel süreci de görünür kılar.
Torpil
Tür: Komedi
Bölüm: Tek Perde
Oyuncu: 2 Kadın - 1 Erkek
Oyun Konusu
Torpil, işsizlik, ilişkiler, aile bağları ve “hak ederek bir yerlere gelme” çabası gibi temalar etrafında dönen çarpıcı bir kara mizah oyunudur. Hikmet, sevgilisi Funda ile birlikte yaşayan genç bir öğretmen adayıdır. İşsizdir ve atama beklemektedir. Hayatını düzene koymak ve evlenebilmek için zincir dershanelerden birine girmeye çalışır. Funda ise geçimini motosikletli kuryelikle sağlamaktadır.
Bir akşam, ilkokul arkadaşları Hülya’nın sürpriz ziyaretiyle geçmişe ve suçluluk duygularına dair bastırılmış duygular su yüzüne çıkar. Hülya, yıllar önce torpille bir işe girdiğini itiraf eder ve bu durumdan dolayı hâlâ vicdan azabı çekmektedir. Fakat asıl sürpriz, torpilin sadece ona ait olmadığının ortaya çıkmasıdır: Funda da milletvekili olan babasının nüfuzunu kullanarak aynı dershaneye başvuru yapmış ve gizli bir torpille avantaj sağlamıştır. Hikmet bunu öğrendiğinde derin bir hayal kırıklığı yaşar. Oyun, torpilin yalnızca bir avantaj değil, aynı zamanda ilişkilerde güveni yıkan bir yara olduğuna da işaret eder.
Torpil, genç bir adamın hayallerini gerçekleştirme çabasının, geçmişten gelen bir arkadaş ve bugünkü ilişkisiyle sınandığı; dürüstlük, vicdan ve hayatta adil olmak üzerine düşündüren bir kara mizah dramıdır.
Tümülüs
Tür: Epik Oyun
Bölüm: Tek Perde
Oyuncu: 1 Erkek
Oyun Konusu
Tümülüs, Anadolu’nun kadim topraklarında geçen mitolojik, tarihsel ve simgesel bir anlatıdır. Oyun, Kalem-i Hakikat adlı karakterin, bir tümülüs (mezar tepesi) içinden doğarak geçmişin, hakikatin ve adaletin izini sürmesini konu alır.
Kalem-i Hakikat, bir Frig kralının baş yazıcısıdır ve annesi Yağmur Gelin’in uğradığı adaletsizliği ve kadın cinayetini anlatırken Anadolu'nun bin yıllık hafızasına, mitlerine ve direnişlerine ses olur. Annesi Yağmur Gelin, babası Suyura'nın ihaneti ve sonunda onu bir aslanın önüne atmasıyla hayatını kaybeder. Kalem-i Hakikat ise bu suçu gizlemeyi tercih eder ve zamanla sistemin bir parçasına dönüşür. Ancak hakikati bastırmanın sonuçları kuraklık, bereketsizlik ve halkın acısıyla ortaya çıkar.
Yıllar sonra Kalem-i Hakikat, bu adaletsizliği ifşa etmeye karar verir ve sonunda babası cezalandırılır. Ancak hakikatin sadece geçmişte değil, bugünde de bastırıldığını ve iktidarın yozlaştığını fark eder. Oyun, kişisel ve toplumsal vicdan, tarihsel adalet, hakikatin değeri ve iktidarın değişen yüzünü şiirsel bir anlatımla işler.